logo

Kefaletin şekil eksikliği sebebiyle geçersiz olduğunu ileri sürmek hakkın kötüye kullanılması olarak kabul edilebilir mi? (27.10.2023)

Borçlar Kanunumuzun 583.maddesine göre, kefaletin hukuken geçerli olabilmesi için kefilin sorumlu olacağı azami meblağın, kefalet tarihinin, müteselsil kefil olunuyorsa buna ilişkin ifadenin kefilin el yazısıyla sözleşmeye yazılmış olması zorunludur. 584.maddesine göreyse kefilin evli olması durumunda kanunda yer alan istisnalar haricinde  en geç kefalet sözleşmesinin kurulması anında eşinin yazılı rızasının alınması gerekmektedir.

Bu şartlardan herhangi birini taşımayan kefalet sözleşmelerinde kefil imzaladığı kefalet sözleşmesinin hukuken geçersiz olduğunu ileri sürülebilecektir.

Bununla birlikte, kefilin kefalet sözleşmesinin şekil eksikliği sebebiyle geçersiz olduğunu ileri sürmesinin Medeni Kanunumuzun ikinci maddesinde yer alan "bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz" düzenlemesi kapsamında kaldığı haller olabilir mi sorusu alka gelmektedir.

Kefil şekil eksikliğini ileride geçersizlik iddiasında bulunmak üzere bilerek yaratmışsa şüphesiz hakkın kötüye kullanılması halinden söz etmek mümkündür. Ancak bu durumun ispatı neredeyse imkansızdır.

Kimi yargı kararlarında ve doktrin görüşlerinde bir başka durumun varlığı halinde de kefalette şekil eksikliğinin ileri sürülmesi hakkın kötüye kullanılması olarak kabul edilmektedir. Buna göre, borç kefalet teminatı gösterilmesi sebebiyle verilmiş ise ve aynı zamanda kefil verilen borçtan doğrudan veya dolaylı olarak yarar sağlıyorsa, kefilin kefalet sonradan sözleşmesinin şekil eksikliği sebebiyle geçersiz olduğunu ileri sürmesi hakkın kötüye kullanılması olarak kabul edilecektir.