6278 Sayılı Kanun ile Çek Kanunu’nda Yapılan Değişiklikler
1-Karşılıksız çek keşide etmek suçundan dolayı şikayetler artık icra mahkemelerine yapılacak ve İİK.nun 347,349,350,351,352 ve 353. maddeleri, karşılıksız çek keşide etmek suçundan açılan davalarda da uygulanacaktır.
2-Yetkili mahkeme çekin tahsil için bankaya ibraz edildiği yer veya çek hesabının açıldığı banka şubesinin bulunduğu yer ya da hesap sahibinin yahut şikayetçinin yerleşim yeri mahkemesidir.
3-Şikayetin çekin karşılıksız olarak belgelendirildiği tarihten itibaren 3 ay içinde yapılması gerekmektedir. (İİK m.347)
4-Duruşmaya mazeretsiz iştirak edilmemesi İİK m.349/6 gereğince şikayet hakkının düşmesine sebep olacaktır.
5-Karşılıksız çek keşide etmek suçunun cezası her bir çek için 1.500 güne kadar adli para cezası olarak belirlenmiştir. Ancak hükmedilecek adli para cezası çek bedelinin karşılıksız kalan miktarı, çekin üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihine göre kanuni ibraz tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı Kanuna göre ticari işlerde temerrüt faizi oranı üzerinden hesaplanacak faizi ile takip ve yargılama gideri toplamından az olamayacaktır.
6-Bu suçtan dolayı mahkumiyet kararı verilecek olursa hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemeyecektir. Ayrıca, uzlaşma ve ön ödeme müesseseleri de uygulanamayacaktır.
7-Verilen adli para cezasının ödenmemesi durumunda bu ceza 5275 sayılı Kanun’un 106.maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan kamuya yararlı bir işte çalıştırma kararı verilmeksizin doğrudan hapis cezasına çevrilecektir.
8-Karşılıksız çek keşide eden tüzel kişi ise tüzel kişinin mali işlerini yürütmekle görevli olan yönetim kurulu üyesi hakkında mahkumiyet kararı verilecektir. Yönetim organında böyle bir belirleme yapılmamışsa yönetim organını oluşturan tüm gerçek kişiler suçun sorumlusu olacaklardır.
9-Mahkeme henüz dava devam ederken veya mahkumiyet kararı ile birlikte çek düzenleme veya çek hesabı açma yasağı kararı verebilir. Karşılıksız çek keşide eden tüzel kişi ise bu karar çeki keşide eden kişi veya kişiler hakkında verilir. Ancak çeki keşide eden tüzel kişi bir sermaye şirketi ise bu karar yönetim organı ve ticaret siciline tescil edilen tüm yetkililer hakkında uygulanacaktır.
10-Hakkında çek keşide etme yasağı veya çek hesabı açma yasağı verilen kişiler, bu yasakları devam ettiği müddetçe sermaye şirketlerinin yönetim organlarında görev alamayacaklardır.
11-Çek bedelinin karşılıksız kalan kısmı ticari temerrüt faizi ile birlikte ödenirse düşme kararı verilir. Şikayetçi tarafından şikayetten vazgeçilirse de aynı sonuç doğacaktır.
12-Bankalar Birliği Risk Merkezi tarafından çekler için karekod sistemi kurulacaktır. Çeki elinde bulunduran hamil, çek hesabı sahibine ve çeki düzenleyen kişilere ait bir takım bilgilere (TTK.nun 780.maddesine eklenen ikinci fıkrada belirtilen bilgilere) bu sistemi kullanmak suretiyle sahip olabilecektir. Bun nedenle, TTK.nun 780. Maddesinde değişiklik yapılmış ve çekin zorunlu unsurları arasına çekin seri numarası ve karekodu da eklenmiştir.
13-5941 Sayılı Çek Kanunu’nun 3.maddesine eklenen 10. fıkrada “Lehine karekodlu çek düzenlenen lehdar, teslim aldığı çeki Türk Ticaret Kanununun 780 inci maddesinin üçüncü fıkrasında belirtilen sisteme kaydeder. Karekodlu çekin sisteme kaydedildiği tarihten sonra çek düzenleyen tüzel kişinin temsilcilerinde meydana gelen değişiklikler, çek hesabı sahibi tüzel kişinin sorumluluğunu ortadan kaldırmaz.” denilmektedir. Maddenin muhalifinden, karekod sistemine kaydedilmeyen çekler bakımından, tüzel kişilerin temsilcilerinde meydana gelen değişikliklerin her halükarda çek hesabı sahibi tüzel kişinin sorumluluğunu ortadan kaldıracağı gibi bir anlam çıkmaktadır. Bununla birlikte, lehtar tarafından karekod sistemine kaydedilmiş olsun veya olmasın tüm çekler için, çekin ileri tarihli olarak keşide edildiğinin, gerçek düzenleme tarihi itibarıyla çeki düzenleyen tüzel kişi temsilcilerinin yetkili olduğunun her zaman için ispat edilebileceği değerlendirilmektedir.
|